Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  
Kayıt sırasında isim ve soyisim ile doğum tarihini doğru olarak belirtmeyenlerin üyelikleri kabul edilmeyecekir

 

 İstanbul'a kar, geceme hatıra yağdı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
admin
Site Yöneticisi
admin


Kayıt : 23/09/09
Mesaj Sayısı : 49

İstanbul'a kar, geceme hatıra yağdı Empty
MesajKonu: İstanbul'a kar, geceme hatıra yağdı   İstanbul'a kar, geceme hatıra yağdı EmptyPerş. Ocak 21, 2010 3:04 pm

Livırpul’u 2-1 yendiğimiz maçı Asuman’la birlikte izlemiştik; o zamanlar beni seviyordu. Dolmabahçe’den çınaraltı otoparka el ele, göz göze dönüşümüzü unutamam. Gözlerinin içine bakıp “Yu vil nevır volk elon Asuman’ım” dediydim. İyi günümün de kahrımın da sebebi ve tek şahidi Beşiktaş; iyi günde de kötü günde de sevgiye sahip çıkmayı biz senden öğrendik. Yenmez olaydık. O gün bugündür kendi adıma birden ona kadar sayarken sekizi atlıyorum; sevdan içimde sekiz sütuna manşettir Beşiktaş’ım. Bir sayı tutuyorum içimden; sen çıkıyorsun Asuman. Yokluğun ateşten kor ve yalnızlığım yalınayak, aşk neşriyatımın magazin eki güzel Asuman...
***
Henüz altı yaşındayken terk edilmenin öfkesi ile babasından nefret ettiğini düşünen bir genç adam, sevdiği kadına eski zamanlardan bir hikaye anlatır. Yazının olmadığı çağlarda insanlar duygularını paylaşmak için taş verirlermiş birbirlerine.Taşın avuç içinde bıraktığı his, verenin alana duyduklarıymış aslında. ‘Taş mektubu’ denirmiş bunun adına da. Adam, hikayesini anlatırken babasının her yılbaşında bir ‘taş mektubu’ bırakacağına söz verdiğini ama elinde O’ndan kalan sadece bir taş olduğunu dolu gözlerle itiraf eder. Gün gelir ‘kötü’ babanın ölüm haberini de getirir. Kadınının hatırına giderler son acı görüşe. Adam babasının cansız bedenine yaklaşır, yaşlı adamın sımsıkı ellerini açmaya çalışır ve minicik bembeyaz bir taş düşer babanın elinden adamın eline... Giderayak babamdan bana kalan Beşiktaş ile bugünkü ‘yaralı’ Kartal’ı düşünüyorum. O günlerin taraftarlığı ve taraf olmak duygusuyla, bugünkü global hislerimi ayırmaya çalışıyorum, hiçbir şey aynı kalmıyor hayatta. ‘Yağmurlu bir günde görmüştüm seni, üstünde çubuklu formadan vardı, bir anda tutuldum aşık oldum ben, hayatın anlamı Siyah-Beyazdı...’ Sonra forma reklamı çıktı mertlik bozuldu. Aşklar A.Ş. oldu, her yan sponsor, her yer ihale doldu, küçük masum oyunumuz globalleşirken, hayatın anlamı sanki biraz ‘yuro’ oldu. Federasyon temsilcisinin büyük bir iştahla getirdiği şike belgelerinin içinde adım çıkacak diye ödüm kopuyor. Dua edelim ya da düz umalım ki meşhur ‘Bokum’ savcısı da bizim ‘Ergenekoncu’ gibi paranoyak çıksın. Beni tez zamanda unutacağına bahse girerim kalpsiz Asuman, gitme; hem alt hem üst olurum bak.
***
Onur madalyası töreninde yere yığılan şehit babasını görmese idim, bir ihtimal daha güler yüzlü bir veda olabilirdi. “Yıldırım Demirören kaybederse güneydoğu ağıtları biter mi, nasıl bir futbol zaferi, Hrant Dink üzerinden yaşadığımız vicdan sızısını dindirebilir, Fener-Cimbom bu yıl UEFA finali oynarsa, sokaklarda açlık sefalet diner, asgari ücret 2 bin lira olur mu?’’ gibi abuk şeyler düşündüm biraz. Biz futbolu ve sevda yükü kulüplerimizi, gerçek hayatta bulamadığımız değerleri yaşatsın, hakkın, adaletin ve güzelliğin tecellisi olsun diye sevdik, onların yaşattığı mucizeleri gerçeklerde bulabilme ihtimaline sevdalandık. Beşiktaş’ımın seyri kahreden çaresiz futbolu ve yaklaşan ışıksız kongre öncesi, küskünlük biraz bendeki.’Seçime siyaset girdi ‘diye rakibini ispiyonlayan adam, seçime girecek siyasi kimlikler gibi şehir şehir dolaşıp, kulis canavarlığı yapmakta. Hafta içi Fanatik’te okudum, “Demirören Adana, Osmaniye, Erzin, Kayseri il kongre üyeleriyle görüştü. Adana, Osmaniye, Erzinlilerin desteğini aldı.” Buyrun Kayserilinin öykülere konu olan uyanıklığı ve zekasının ispatı işte. Diciturk’e ve her kulüp yönetimine bir Kayserili şart der ve sorarım: “Yıllık 321 milyon dolar olan meşhur ligimizi dünya devi yapar mı, Erzurumsporlu topçu arkadaşların grevi biter mi, adam gibi yabancılar gelmek için sıraya girer mi?”. ‘Piliz Fan Der Fart, dont breyk may hart’mı yani. Giderayak itiraf etmeliyim ki, şu Hurmacı Özer paşa çok yakışırdı Beşiktaş’a, halamın taşikardisi olsa enişteme varmazdı, oy.
***
Türksel Ligi’nin ‘çok’ gibi parası olan kulüpleri alt klasmandan gelen rakiplerinin yabancı kontenjanına uysunlar ziraat kupası maçlarında, tarım organik olsun, genetiğiyle oynanmasın adaletin. Yayıncı kuruluşun ‘büyükağa’sı Şansal hocamız ve büyük ‘üç büyük düşmanı’ Erman ağbimiz ‘yetenek siz’siniz’ jürisi olsun, gençlerin önü açılsın. Yusuf Şimşek yerini Necip Uysal’a bıraksın gayrı Yokluğunda anladık ki mal canın Ferrari’si, Sivok’un yongasıymış. Maraton’u Behlül sunsun, izlerken ‘yenge’ dırdırından yırtalım. Marka değeri artmış ligimizde seyircisiz takım oynayamasın; Kasımpaşa ile Büyükşehir birleşsin. Seçim öncesi yakacak ve takacak yardımı alan seçmen-seyirci vefa borcu niyetine gönüllü taraftar olsun; spora siyaset, Holoşko’nun yerine Nihat girmesin. Her koyun kendi bacağından asılsın, babaların geçmişi evlatların önünü tıkamasın. Üç günde
futbolumuza hayran olmayı başarabilen Ankaragücü hocası Roje Lömer Türk olsun, adı da Hacı Ömer Gökçek olsun. Demirkol MHK’ye, Meleke PFDK’ya, Dizdar adamı da federasyona başkan olsun, mızmız başkanlar sonsuza kadar mazeretsiz kalsın. Denizli hocamız Çeşme’ye belediye başkanı ve lütfen Yılmaz Vural milli takımlara hoca olsun. Fırat Aydınus, saç dökmeyen şampuan reklamında oynasın ama Rıdvan hoca artık her reklamda oynamasın. Hakemi aldatan topçu kart görmesin, korner direk dibinde tek ayak cezası alsın. Derbileri kadın hakemler, kadın dergilerini erkekler yönetsin. Vardan da bana küsmesin. Okunduğu gibi yazan okunmayan bir yazar olarak Fe ağbinizi özleyin. Biliniz ki ‘yıldıran’ başkan yıldırmıştır O’nu da ama siz gençler yılmayın. ‘Koptu çapraz yan bağlarım, halimize ağlarım’ durumudur biraz. Ben babamı, bana BeşiktAŞK’ımı verdiği içini, Beşiktaş’ımı da babamın takımı olduğu için iki kat fazla sevdim. En çok özlediğim Beşiktaşlı, babamdır. Asla özlemeyeceğimiz Beşiktaşlıya, kongre öncesi başarılar dilemek zorunda kalacağıma susmayı da Beşiktaşlı duruşundan öğrendim, izninizle duruşumu yerim. Asuman’ı özlemek noktasında ise kaleciyle karşı karşıya kalmış Güyiza kararsızlığındayım. ‘Mazi kalbimde kanayan bir yara’ ile ‘layf goğz on’ geyiği arasında sıkışıp kalmış kalbime taş basacak ve önümüzdeki aşklara bakacağım. Silinmez anılarımda severim sizi.

Feridun Düzağaç

Alıntı:ForzaBeşiktaş
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İstanbul'a kar, geceme hatıra yağdı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kartal gol olup yağdı 8-1

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kapalı :: Baba Hakkı Kapalı Ana Forum-
Buraya geçin: