-Ben sana gelirim,sen gelme…
Bunu söylerken bana doğru gelmeye başlamıştı başkan.Daha odanın ortasında buluşmadan geldi titreme.Aklımdan geçti bir bir o zaferler,kupalar,Seba’lı günler.Ve nihayet bir dokunuş kadar uzağız artık birbirimize…
-Elinizi öpmek istiyorum sayın başkanım
-Oğlum hayır rahatsız olma
-Başkanım rica ediyorum bir elinizi öpeyim
-Ben mikropluyum evladım.
-Geçecekse sizden geçsin başkanım
-Allah Allah…
O an kendimi soyutlarım dünyadan.Ben benliğimden sıyrılmışımdır.Şu an öptüğüm elin sahibi Baba Hakkı alnından öperken ne hissetmişse aynını hissediyorumdur belki de.İkimiz de Beşiktaşlıyız en nihayetinde.Elini öperim Başkanım’ın.Amcama bir bakış atarım,titremektedir.Kendi halim çok farklıymış gibi ona gülerim.Alır beni karşısına başkanım ve başlar zamanı durdurmak istediğim anlar…
-Adın ne evlat?
-Doruk başkanım saygıyla selamlıyorum.Büyük şeref yanınızda olmak
Bir baba şefkatiyle bakar başkan yüzüme.
-Ee ne yapıyorsun?
-Okuyorum başkanım üniversite ikinci sınıf.
-Hangi bölüm?
-İşletme sayın başkanım.
Odadaki hemşirelerden ses gelir bu arada.
-Canııııııııım titriyor yazık.
Başkan girer araya
-Niye titriyorsun oğlum?
-Başkanım Beşiktaş’ın maçına da gittim,deplasmanına da.Şampiyonluk da gördüm ama hiç bu kadar gururlanmadım,heyecanlanmadım.
-Bırak yahu ne heyecanlanacaksın? İkimiz de Beşiktaşlıyız işte.
Bu arada talimatı verir başkan:
-Bizim çikolatalardan getir.
Koyu renkli bitter tabir edileninden alırım bir tane.Israr ederler al diye ve bu kez sütlüdür tercihim.Ve kendimce güldürmek isterim başkanımı.
,Bakın sayın başkanım,siyah-beyaz.
-Allahım bu nedir der başkan.Ama anlarım içindeki sevinci.Uğruna ömür verdiği Beşiktaş’ı seven birisi görünce yüreğine yerleşen o sıcaklığı anlarım.Aynı hislerle doluyumdur çünkü.Yolda bir kaşkollu görsem çevirip Siyaaaaaaahhhhhhhhh diye bağırırım hani,o derece…
Resim çekinme faslına geçilir.Başkanıma sarılma imkanını da bulmuşumdur şimdi.Diğer yanıma gelen amcam hala titremektedir.Neden sonra ben de fark ederim aynı durumda olduğumuzu.Anlık göz göze gelmelerimizde hayatımın en unutulmayacak anlarında benimle olduğu için teşekkürle bakarım aslında ona.O ise başkanımızla aldığı nefesi gururla çekmektedir ciğerlerine…
Kutsal formam da yanımdadır.Bir ricayla imzalamasını isterim.Baba şefkati yine sarmıştır dört bir yanı.Alır kalemi eline ve ben her gün gözlerimi açtığımda ilk göreceğim el yazısını okumaya çalışırım başkanım imzalarken.
‘’Sevgili Doruk Koç’a en iyi dileklerimle…13.11.2008 S.Seba…’’
Başkanım girer söze:
-Evladım burada mı yatıyorsun neyin var?
-Başkanım sizi ziyarete geldim.
-O zaman ben buradan çıktıktan sonra 1 ay içinde tekrar geleceğim Ankara’ya.Seni de ziyaret etmek isterim.
Gözlerimden süzülen iki damla yaşı diğer gözlerden saklamaya çalışarak ne diyeceğimi bilemez halde tutulup kalırım.Neden sonra baştan beri aynı duyguları hissettiğini bildiğim amcamla aynı anda aynı sözü söyleriz ağız birliği etmişcesine.
-Şereftir sayın başkanım…
Adres ve telefonlar verilir ve istemeyerek de olsa ‘’Biz başkanımızı yormayalım’’diyerek gitmeye niyetleniriz.Kapıya kadar uğurlarken son sözleri:
-Allah sana uzun ömür ve sağlık versin
Ayrılırız yanından.Dışarıda bekleyen ağabeylerim nasıl geçtiğini sorarlar.Anlatırken amcamla hangi kelimeleri seçtik inanın bilmiyorum ama olanı biteni duyduklarında Selim ağabeymin ağzından şu sözler dökülür:
-İşte Seba bu,helal olsun…
Beşiktaş da budur işte.Geminin kaptanından denizdeki damlasına kadar herkesin çatısıdır,buluşma noktasıdır.Halkın takımıdır.Başkanı hem de onursal başkanı taraftarına evladım der örneğin.Bu başka hangi sebepten meydana gelebilir ki?
Ve az önce oğlunu Fenerbahçeli yapamadığından yakınan ağabey girer devreye.
-Bugünden sonra diyorum ki,Mete iyi ki Beşiktaşlı olmuş.
Şimdi bize düşen başlarda söylediğimiz cümleyi tekrarlamaktır.
‘’Beşiktaşlılık babadan kalan miras değil,evlada olan borçtur ve dün itibariyle Beşiktaşlılık başka renklere gönül veren bir babanın evladıyla gurur duyma vesilesidir.İşte bu yüzden skor tabelaları sadece istatistiki veri,şampiyonluk kupaları ise birer aksesuardır belki bizim için.Sefasından çok cefasını,beyazından çok siyahını sevenler için,sevdası da gözü gibi kara olanlar için…BEŞİKTAŞ BİR YAŞAM BİÇİMİDİR,BEŞİKTAŞ DURUŞTUR,BEŞİKTAŞ VEFADIR,BEŞİKTAŞ AŞKTIR,BEŞİKTAŞ HALKTIR…BEŞİKTAŞ KARŞISINDA ZANGIR ZANGIR TİTREYEN BİR GENCİ KAPIYA KADAR UĞURLAYAN EFSANENİN ADIDIR…